Tartu’da Gezilecek Yerler
Tartu, 100 Bin kişilik nüfusu sayesinde Estonya’nın en kalabalık 2. Şehri olmaktadır. Gezilecek yerleri ve dünyada eğitim kalitesi açısından öncü üniversitelerinden birine sahiptir.
#İçindekiler
Town Hall Square

Tartu’da gezilecek yerlerden birisi belediye meydanı. Eskiden pazar yeri olarak kullanılmıştır. 1775 yılında çıkan büyük yangından sonra meydan yeniden düzenlenmiştir. Etrafında evler ve kafeler yer almaktadır. Meydanın adı belediye sarayından geliyor. Daha önce aynı yere şehrin yönetim için 2 kere belediye binası yapılmış, ancak çıkan yangınlardan dolayı ikisi de tamamen yanmış. Bu yüzden son olarak 1786 yılında şimdiki belediye binası inşa edilmiş. Belediye binasının üzerinde bulunan kuleden günde 2 defa marş çalınıyor. Tartu, Sovyetler tarafından alındıktan sonra, Kızıl Ordu tarafından bestelenmiş olan şarkı şehirde en çok tartışılan konulardan birisi.
Kissing Students
Belediye binasının önünde “öpüşen öğrenciler heykeli” yer almaktadır. Bu heykel şehrin sembolü olmakla birlikte insanlar tarafından en çok fotoğrafı çekilen şey. Heykel, 1998 yılında, Heykeltraş Mati Karmin tarafından yapılmış. Karmin, bir gün yeğenini yağmur altında kız arkadaşı ile öpüşürken görmüş ve bu olaydan etkilenerek bu heykelini yapmaya karar vermiş. Ayrıca öğrenci şehrine de böyle bir heykel oldukça yakışmıştır.
Angel’s Bridge
Melek Köprüsü, Tartu’nun en eski köprüsü olma özelliğine sahiptir. 1838 yılında, uzun yıllar sonra açılan üniversitenin ilk profesörüne ithafen inşa edilmiştir. F. Parrot). Tepenin bir kısmı İngiliz usulü bahçe şeklinde düzenlenmiştir. Bu yüzden adına yerel dilde “inglise (ingiliz)” denilmiştir. Ancak bu isim halkı tarafından “ingel (melek)” şeklinde telaffuz edilmiştir. Bu yüzden ilerki yıllarda resmi olarak melek köprüsü adı verilmiş (yoksa adı İngiliz köprüsüymüş). İnsanlar bu köprünün üzerinden bir dilek dileyip köprüden nefeslerini tutarak geçerlermiş.
Tartu Katedral
Köprüyü geçtikten sonra Tartu’nun en eski yapılarından biri olan katedralin kalıntılarına varmış oluyoruz. Bu bölgede eskiden bir pagan tapınağı yer alırmış. 1224 yılında şehir Hristiyanlaştırılmış ve bu yüzden tapınak yıkılarak onun yerine bu katedral inşa edilmiştir. Uzun yıllar boyunca Kuzey Avrupa’nın en büyük katedrali olarak bilinmiştir ve Dorpat Piskoposu’nun ikamet yeri olmuştur. 1525 yılından sonra katedral yavaş yavaş yıkılmaya başlamıştır. Tartu’ya Reform hareketi ulaşınca önce protestanlar, daha sonra Livonya Savaşı sırasında Ruslar, ardından ise İsveç savaşları katedralin yavaş yavaş yakılmasına sebep olmuş.