#Keşfet, Akdeniz, Türkiye

Kaş’da Gezilecek En İyi 8 Yer

Kaş Antalya ilimizin şirin bir ilçesidir. Eğer ben gezginim demek istiyorsanız önce kaşı görmeniz gerektiğini hatırlatmak isterim.

Kaş gerek tarihi açıdan gerekse doğal güzelliklerden fazlası ile nasibini almış deyim yerindeyse cennetten bir köşe. Bir çok aktiivteye katılabileceğiniz Kaş’da inanın tatilinizin nasıl geçtiğini anlamayacaksınız. Macera tutkunları için Kaş’da yapabileceklerinizden sadece bir kaçını yazmak gerekirse Kaş’dan Göbbe Uçarsu’ya sizleri sıkı bir macera bekliyor demektir. Yine Kaş’ı kuşbakışı görmek en ince detaya kadar gökyüzünden incelemek istiyorsanız yamaç paraşütü de iyi bir alternatif olacaktır.Kaş’da yapabileceğiniz en güzel şeylerden biriside dalış Sualtı sporları Kaş’da oldukça yaygın ve gizli kalmış onlarca batık sizlerin keşfetmesini bekliyor. Kaş Mavi yolculuk iyi bir durak yeridir dalgalardan ve fırtınadan sizi gizleyen Kaş yeni yapılan ve henüz inşaası süren yat limanı ilede teknelerinize iyi bir sığınak olmaktadır.

Kaş çevresinde geörülmesi gereken onlarca daha güzelliklerin olduğunu hatırlatmak isterim Kekova, Saklıkent, Kalkan, Patara, Xantos bunlardan sadece bir kaçı. Kaş’da Yunanistan ile komşu olduğunuzu bilmekte fayda var tam karşınızda Meis Adası bulunmaktadır.

1.Kalkan

Kalkan bilindiği gibi Antalya Kaş ilçesine bağlı bir turistik yerleşim alanımızdır. Ulaşım için ya Antalya Fethiye Sahil yolunu kullanmanız gerekiyor. Yakın çevrede Hava limanı olmadığı için seçeneğiniz Dalaman Hava limanı yada Antalya Hava limanı olacaktır.

Kalkan Akdeniz mavi sularının dağlarla kavuştuğu bir coğrafyaya sahip çok şirin yer.Yakın çevresinde Kaş ve Fethiye bulunmakta Kaş’a 10 dakika mesafede olduğu gibi Fethiye’ye de 65 km civarında bulunmaktadır. Yamaç bir alana sahip olan Kalkan, kekik kokan dağları zeytin ağaçları ile bezenmiş alabildiğince mavi denizi ileson zamanlardaözellikle balayı çiftlerinin gözde turizm merkezlerinden birisidir. Denizi oldukçatemiz ve küçüklü büyüklü plajları ile balayı çiftlerinin rüyalarını süslemekte. Kalkan neredeyse tek bir cadde üzerinde kuruludur. Daracık sokakları ve bembeyaz evleri ilebana Bodrum’u hatırlattı.

 İlk girişte girmiş olduğunuz cadde ile sahile kadar inebilir burada oluşturulmuş şirin bir yürüyüş yolu ile sahil renklendirilmiştir. Sahilde bir çok Restaurant, Bar vb eğlence mekanları mevcuttur. Konaklama için servet ödemenize gerek yoktur her bütçeye uygun konaklama tesisleri bulunmaktadır. Yakın çevrede bulunan köylere Kalkan’da yaşamaya karar veren onlarca kişi lüks evler inşa etmiş ve buradayaşamaya devam etmektedirler.

Örneğin İslamlar köyünde onlarca yabancı yerleşmiş burada kendilerini lüks evler inşa ederek burada huzur bulmaktalar. İslamlar köyünde deniz yok fakat buz gibi akan sularında alabalık çiftlikleri kurulmuş ve buralara açılan restaurantlarla gelen yabancıları yeşilin içersindeyeme içmeşansı sunmaktalar.Kalkan merkezinde hediyelik eşyalar, deri mağazaları vs gibi onlarca ilginizi çekecekmağazalarlakarşılaşmanız mümkündür. Gelen ziyaretçilerin genelde tercih ettikleri deniz ürünleridir. Hakiki deniz balıkları ve İslamlar köyünde yetişen balıklarlagüzel bir akşam yemeği yiyebilirsiniz. Bir çoksporaktivitelerine katılabilirsiniz özellikle su sporları buraya gelen ziyaretçilerin gönüllerini fethetmekte.

 Kalkan’da temiz hava ve deniz ile huzur bulacaksınız. Hemen 10 dakika mesafede bulunan Kaputaş’a giderek burada bu kanyonda güzel birgün geçirmek sizin elinizde.

2.Uçarsu Şelalesi

Çocukluğumdan bu yana uğramadığım Fethiye’ye nihayet yolum düşmüştü. Köyümde sıkı bir kahvaltının ardından ajandamda notlarımı karıştırmaya başladım. Ajandamda bir not çok dikkatimi çekti Gömbe yaylasında Uçarsu ve Yeşilgöl ziyareti yazıyordu.

Hemen GPS’imi açıp bulunduğum noktaya mesafesine baktım. 90 km civarında görünmesi piyangodan para çıkmış gibi mutlu olmama neden oldu.Bir süre araba ile mi motor ile mi gitmek arasında karar veremesem de motorumu çalıştırdım ve Arsa köy tarafından Gömbe yaylasına gitmek için yolculuğa başladım.  Bu yolu Gps üzerinde biraz zor bulabilirsiniz yol orman yolu dar bazı noktalarda derelerin içersinde dalıp geçmeniz gerekiyor bu aslında benim için oldukça hoş bir durum bana mutluluk veriyor fakat siz ben rezil olmak istemiyorum sıkıntıya gelemem diyorsanız Kaç – Elmalı yolunu takip edebilirsiniz.

Çam ormanlarının yeşili arasında motorumla tırmanıyorum beklide daha birkaç km yol aldım daha Bağlıağaç köyünü yeni geçtim şimdilik yolumuz asfalt ve güzel. Arsa köyün ardından bir süre iniş başlıyor burada yavaş yavaş üzüm ve elma bahçelerini seyrederek devam ediyorum. Yol gittikçe daralmakta ama keyifli geçiyor.İniş sürecinin sona ermesinden sonra ara sıra derelere dalıp geçiyor motorumun egzozundan cass diye seslerin geldiğini duyabiliyorum. Tırmanma süreci başlıyor dağlardan sedir ağacının kokusu gelmeye başlıyor yükseldikçe yanınızda bu ağaçlar sizin yolculuğunuza eşlik ediyor.

vardığımda ta uzaktan gelen Şelalenin sesi yankılanıyor göz ucunla seçebiliyorum. Burada bir çay molası verip tekrar şelaleye ve Yeşil göle doğru tırmanmaya başlayacağım. 7 kmlik yolculuğumuz dar ve tırmanışlarla devam ediyor yükseklere çıktıkça Uçar suyun sanki serinliği yüzümüze yansıyor. Önce şunu hatırlatmak istiyorum burası hala bakir bir doğal yapıya sahip ve sizlerin keşfini bekliyor.Bu şelale 60 metre yükseklikten muhteşem bir görsel şölen ile dökülüyor araç ile hemen yanına kadar varamıyorsunuz ben motorumu bırakıp 500-600 metre kadar yürümek zorunda kaldım. Bu şelale aynı zamanda Alevi vatandaşlarımız tarafından kutsal su olarak bilinmektedir.

Burada birkaç resim çekiyor ve Yeşil göle doğru devam ediyorum. Tam olarak bilmesem de birkaç km daha yol aldım ve Yeşilgöl’e çıktım. Bu gölde hemen dikkatimi çeken etrafta hiç ağaç yok ama göl suyu yemyeşil. Burası bir kriter gölü ve yaklaşık 50 dönüm. Göl suyu buz gibi soğuk ve içilebilir durumda.

Etraf kamp ve piknik için çok harika fakat çadır kurmanız zorunlu gibi çünkü burası denizden 1700 metre yükseklikte ve özellikle akşamları oldukça soğuk olabiliyor.

3.Kaputaş Plajı

Kalkan Kaş yolu üzerine her iki tarafa da yaklaşık 10-15 dakikalık mesafede yer alan Kaputaş plajı yıllardır popülerliğini koruyan plajlarımızdan birisi.

Plaj Kalkan Kaş yolu üzerinde yer alır. Aracınızı yol kenarına park ettikten sonra dik ama emniyetli bir merdivenden iniş yapmanız gerekmektedir. Plaja yoldan bakıldığında tropik plajları andırmakta ve muhteşem bir manzaraya hâkimdir.  Kum çakıl karışımı sahil yapısı mavinin her tonunu bulabileceğiniz rengi ile muhteşem bir doğal güzellik.Plaja dalgalar uğrar ama bu dalgaların yarattığı bembeyaz köpük harika bir görünüm sunar. Yoldan plaja inmek ve tekrar geriye çıkmak sizlere zor gelebilir ama indiğiniz zaman göreceğiniz güzellik sizlere indiğime değdi dedirtecektir.

Kaputaş plajı bundan birkaç yıl önce Dünyanın en seksi plajlarından birisi olarak hakkında övgüler almıştı. Gerçekten de bu övgüyü hak eder Kaputaş plajıKalkan Kaş karayolu üzerinden geçiyor veya bu civarda tatil yapıyorsanız mutlaka Kaputaş plajında denize girin. Akdeniz bembeyaz köpüklü sularında bu plajın güzelliklerini yaşayın.

4.Üçağız Köyü

Tarihteki adı Teimioussa olarak bilinmekte olan Bugün Üçağız köyü Doğal bir liman görünümünde mavi yolculuk tutkunlarına kucak açmaktadır. Üçağız köyü içerinde gezintiniz sırasında karşınıza çıkan antik kalıntılar Teimioussa dönemine aittir.

Teimioussa hakkında açıkçası çok sağlıklı bilgiler bulabildiğimiz söylenemez fakat yaptığımız araştırmalarda buradaki yaşamın M.Ö. IV. Yüzyıla kadar indiği yönünde fakat bunu size söylerken elimizde net bir belge bilgi olmadığını sadece kulaktan duyma bilgi olduğunu hatırlatmak isterim.

Daha çok mezarlardan oluşan kalıntılar bulunmakta fakat 1-2 tane de kule kalıntıları yer almaktadır. Tatil seçiminizi doğa ile tarihin iç içe olduğu, deniz kenarında bir yer olsun istiyorsanız Üçağız Köyü sizin için ideal bir seçim olacaktır.Doğal koyu özellikle yaz aylarında yerli ve yabancı mavi yolculuk tutkunları için bir uğrak yâda sığınma yeridir. Üçağız köyünde deniz kenarında hizmet veren onlarca küçük restoran ve butik oteller yer almaktadır. Yatlarını buraya demirleyen mavi yolculuk tutkunları karaya çıkarak burada muhteşem deniz manzarası eşliğinde Akdeniz’in çok geniş yemek çeşitlerinden tatmaktadırlar.

Üçağız Köyü’nden Kekova adası dâhil birçok yere tekneler ile gezi yapılmaktadır küçük balıkçı motorlarından oluşan bu tekneler size aynı zamanda eskilere alıp götürecektir. Milyon dolarlık yatların arasından bir balıkçı motoru ile gezintiye çıkmak bence farklı bir duygu.

Butik otellerden oluşan konaklama tesisleri genelde 5-10 odalı küçük ev pansiyonları bu pansiyonlar en çekici yanı ise size büyük ilgi gösterilmesi kendini şımartmayı seven her şey dâhil tatil anlayışından sıkılanlar için ideal bir konaklama biçimidir.

5.Patara Antik Kenti

Likya yolu üzerinde yer alan antik kentleri gezmeye devam ediyoruz. Xanthos’dan sonra sıra geldi Patara Antik Kenti’ne. Patara birçok kişi için 17 km uzunluğunda ince kumlu bir plaj olarak bilinse de Patara sadece bir plajdan ibaret değildir.

Patara Antalya – Kaş ilçesine bağlı ve Kalkan yakınlarında bulunmaktadır. Xanthos’a olan mesafesi tahmini olarak 10-12 km civarında.  Likya birliğinin başkenti olarak bilin Patara, Likya birliğinde 3 oya sahip 6 yerleşimden birisidir. Buda Patara’nın Likya birliğinde ne kadar önemli bir yer olduğunu göstermektedir. Likya birliğinin toplantıları ve organizasyonları Patara antik kentinde yer alan meclis binasında yapılmakta olduğu yapılan çalışmalar ve kazılar sonucunda ortaya çıkmış bir gerçektir.

Likya dilinde “Pttara”, Hititçe’de ise “Patar” olarak bilinmekte olan Patara yapılan kazı çalışmalarında M.Ö. 8. Yüzyılda bu kentin var olduğu yönündedir.Patara hakkında bilinen bir başka gerçek ise İskender’in bu kenti kuşatma altına aldığı yönündedir.Roma döneminde de çok önemli kent olan Patara, Likya – Pamphilya eyaletlerinin başkentliğini yapmıştır. Aynı zamanda Patara limanı o dönemde çok büyük öneme sahip bir liman kentiydi.  Öyle ki Doğu Akdeniz’de yer alan 3 adet hububat deposundan (Granarium) birisi Patara’da bulunmaktadır. Hububat deposu ve sevki Patara limanından gerçekleşmekteydi.

Patara Bizans döneminde de hızla gelişmesini sürdürmüş olup Hıristiyanlarca çok önemli bir kentti.  Bazı söylemlere göre de Saint Nicholas’ın (Noel baba) burada doğduğu yönündedir. Fakat bu sadece bir söylem olduğunu belirtmek isterim ortada kesinleşmiş bir araştırma olmadığı yönündedir.Patara limanı önemini ancak rüzgârın savurduğu kumların liman girişini kapatmaya başlaması ile yitirmiştir.  Genişliği 400 metre derinliği ise 1600 metre olan liman kumların liman girişini kapatmaya başlaması ile git gide önemini kaybeder.  Bugün kazılar hala devam etse de ziyaretiniz sırasında kumların altında kalan şehri sizde görebileceksiniz.  Denizden rüzgâr ile gelen kumlar kentin büyük bir kısmını kapatmış olup bu kent hala gün yüzüne çıkarılmaya çalışılmaktadır.

Ova – Yeşilköy arasında Gelemiş köyünde yer alan Patara kentine ulaşmak için Gelemiş Patara plajı yönünde 2km kadar ilerledikten sonra Patara antik kentinde yer alan en görkemli yapılardan olan Roma Zafer Takı (Metius Modestus) sizi karşılayacaktır. Bu arada Zafer takının M.S. 1. Yüzyıl sonlarına doğru yapıldığı bilinmektedir.  Antik kente tepeye doğru kutsal alanlar, tiyatro, Bizans bazilikası yer almakta olup Tiyatro tepenin eteklerinde ve arkası tepeye yaslanmış konumdadır.

6.Patara Plajı

Patara antik kentinden sonra uğrak noktalarınızdan birisi olması gerektiğini düşündüğümüz yerlerden birisi hiç kuşkusuz Patara Plajı olmalıdır. Bir zamanlar Yeşilçam’ın popüler çöl filmlerinin çekildi yerden bahsediyorum.

Patara Plajı önü açık denize bakıyor olması ve sığ bir sahil yapısına sahip olması burada her şeşit su sporuna elverişli hale getirmektedir. Surf başta olmak üzere birçok spor aktivitesini olanak sağlayan Patara plajı, Fethiye, Kaş, kalkan gibi çevre turizm merkezlerinden gelen su sporları ve surf tutkunlarına dalgalarını açıyor. Dalgalarını açıyor çünkü Patara plajı açık denize bakıyor olması Akdeniz’in dalgalarını kıyılarını çekmektedir.

Patara kumsalı çok ince bir kum yapısına sahip ayrıca sahil çok uzun ve geniş olması burayı bu kadar popüler yapan nedenlerden birisidir.  Yazımın başında da söylediğim gibi eski çöl filmlerinin burada çekildiğini belirtmek isterim. Patara plajının uzunluğu 17km’yi bulması Akdeniz’in en uzun ince kumlu plajı olma ayrıcalığını vermektedir.Patara Antik Kentine olan mesafesi sadece 3 km olan Patara Plajı’nda otopark gibi ihtiyaçlarınızı karşılayabileceğiniz Gelemiş köyü tarafından işletilen açık otopark mevcuttur. Aynı zamanda plajda hizmet veren Kaffe ve aperatif yiyeceklerin satıldığı bir yer mevcut. Plajda şezlong şemsiye kiralama imkânınız bulunmakta.

Bu uzun kumsalda özellikle akşamüstleri deniz kenarında yürüyüş oldukça zevkli. Ayrıca Dalgalarla verilen mücadele sporu olan surf ise bir başka güzel.

7.Xanthos 

Xanthos Antalya Kaş’ın Kınık beldesinde Eşen çayı kenarında yükselen ve her gün yüzlerce turiste geçmişten bu güne gelen tarihi değerlerini sergilen bir antik kentimiz. Xanthos’u bu kadar önemli kılan nedenlerden birisi Likya birliğinin dini ve idari merkezi olmasıdır.

Fethiye Antalya sahil yolu üzerinde Kınık beldesinde ana yoldan yaklaşık 1km uzaklıkta Kınık beldesi merkezindedir.  Xanthos 1950 yılından bu yana Fransız arkeologlar tarafından kazılmakta ve hala günümüzde bu kazı devam etmektedir.  M.Ö. 545 yıllarında kenti Pers ordusu kuşatır ve kuşatmaya tüm güçleriyle karşı koyan Xanthos’lular artık çaresiz kaldıklarını anladıklarında Xanthos’da yer alan tüm kadın ve çocukları teslim etmemek için öldürüp tüm evlerini yakarlar. Son olarak da kendilerine intihar saldırısı yaparlar ve o anda Xanthos’da olmayan 80 aile haricinde hiç kimse kurtulmamıştır.

Xanthos’un M.Ö. 475-450’li yıllarda yine büyük bir felaket geçirdiği ve tüm ev ve binaların yandığı yapılan kazı sonuçlarında ortaya çıkmış bir gerçektir. Xanthos’un geçirmiş olduğu bir diğer felaket de M.Ö. 42 yılında Brutus’un kenti işgal etmesinde yaşanır. Brutus’un işgaline kahramanca karşı koyan Xanthos halkı özgürlükleri uğruna kanlarının son damlasına (ölene kadar) kadar savaşmışlardır. Dönemin ünlü savaşçılarından olan Brutus, Xanthos işgalinde sadece 150 kişi ve birkaç kadın ele geçirebilmiştir.

Xanthos’un kazı çalışmaları 1950 yılından bu yana Fransız arkeologlar tarafından devam edilmektedir.Xanthos Dünyaca ünlü yürüyüş yolu olan Likya yolunun da uğrak noktalarından birisidir. Letoon’dan sonra Xanthos’a uğranmaktadır.

Xanthos geziniz sırasında; Hellenistik Kapı, Vespasianus Kapısı, Nereidler Anıtı, Hellenistik Surlar, Polygonal Duvarlar, Kilise, Likya Mezarı,  Likya Mezarları, Tiyatro, Agora, Roma Lahiti, Harpy Anıtı, S.Bizans Yapısı, Ukya Mezarı, Yazıtlı Pilye, Lahit, Aslanlı Lahit, Payava Lahti, Likya Lahti, Bizans Yapısı, Nekropol keşfedeceğiniz yâda inceleyebileceğiniz tarihi değerlerimizdendir.

8.Kaş Dalış Noktaları

Dalış ile ilgilenen ziyaretçilerimiz mutlaka bileceklerdir. Dünya’nın en güzel dalış yapılabilen 100 dalış bölgesinden birisi Kaş’tır. Kaş muhteşem deniz altı manzaralarına sahip olması ve denizin altında ki tarihi dokusuyla dalış severleri kendine hayran bırakmaktadır.

Kaş’ta dalış yapılabilecek bazı dalış noktaları hakkında bilgi vermek gerekirse:

Kanyon:
3 metreden 23 metreye kadar dalabileceğiniz harika bir dalış noktası. Deneyimli dalgıçlar için uygun olan dalış noktasının kıyıya mesafesi 30 dakikadır. Kanyon dalış noktasında dalış yapan dalış severlerin görebilecekleri deniz canlıları Kalamar, Orfoz, Barakuda, Akya sürüleri, Deniztavşanları, Deniz kaplumbağası sadece bir kaçıdır.
 

Neptün Resifi:
Su altında varlığını sürdüren tarihi değerlerimizi merak eden dalış severler için ideal dalış noktasından birisi Neptün Resifi’dir. Kıyıdan uzaklığı 35 dakikadır. 12 metreden 30 metreye kadar tüm sevilerdeki dalgıçlarımız gönül rahatlı ile dalış yapabilir. Tarihi amfora(yaklaşık 2bin yıllık) ve kalıntıların yanı sıra Triggerfish, Akya, Orfoz, bazen Deniztavşanları, Deniz kaplumbağası görebilirsiniz. Tüm bunların haricinde küçük bir su altı kanyonunu da keşfetmiş olacaksınız.

Assi Adası:
Kıyıdan 30 dakika uzaklıkta olan Assi Adası dalış için ideal noktalardan birisidir. Dip Aralığı 12 metreden 40 metreye kadar varabilmekte olan Assi Adası’nda Orfozlar, Deniztavşanları, Akya sürüleri, Küçük Ton balıkları, Ahtapot görebilirsiniz.  Su altı fotoğrafçılığını sevenler için burada çok güzel motifler bulabilirsiniz. Akıntı durumunda yeni dalgıçlar için alternatif dalış noktaları bulunmaktadır fakat burada her seviye dalgıç gönül rahatlığı ile dalabilirler.

Flying Fish:
Uzman dalgıçlar için ideal bir dalış noktası ayrıca Scuba-magazin’de yapılan ankette Türkiye’nin en iyi dalış noktası olarak seçilmiştir. Belki de burayı bu kadar önemli bir dalış noktası yapan nedenlerden birisi II. Dünya savaşından kalma İtalyan bombardıman uçağının batığı olmasıdır. Bu uçak kalıntıları 58 metreden başlar ve 70 metreye kadar inmektedir.  Flying Fish dalış noktasında yukarıda bahsettiğim gibi İtalyan uçak batığı, Barakadalar, Salyangoz, Vatoz,  Ahtapot, Müren, Akya sürüleri, Karagöz balıkları, Trigger fish, birçok dev orfoz görebilirsiniz. Akıntının biraz fazla olması nedeniyle buraya sadece deneyimli dalgıçların dalmasına izin verilmektedir. Kıyıya olan mesafesi 35 dakikadır.

Kaş’ta buna benzer onlarca dalış noktası bulunmaktadır. Sizler için seçtiğimiz yukarıda ki 4 dalış noktası sadece bir kaçıdır. 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.